gittim üşüdüm üşüdüğüm yetmedi sallandım bile

Uzun aradan sonra kalitesiz cümlelerle kaliteli anlatımlar yaratma çabasıyla yine bir başlangıç yaratma çabası içersideyim,uzatmayacağım bu sefer başlıyorum direk son ki üç dört

Geçtiğimiz hafta bayram tatilini fırsat bilip ailecek ankara'ya ziyaret etme kararı aldık ya da almadık alan almış,ya da bensiz almışlar benim haberim olmamış.Evde,sahip olduğum oyun konsolunda(havamıda atarım benim oyun konsolum var evet) oyun oynarken ansızın eve gelen aile fertleri anlam katamadıgım bir aceleyle hadi kalk bavul hazırlıcaz ankaraya gidiyoruz diyerek günün ilk bombasını patlatmış beni dumurlara gark etmiştir.gark edilmişliğin vermiş olduğu saflıkla apar topar oyunu bırakıp ''ulan ankara soguktur şimdi ne götürsem acaba''ları içinde bavulun hazırlanması yardım etmiş hatta yola bile çıkmıştık bayram öncesi bir gün olmasına rağmen yollar gayet boş havada bana inat günlük gülistanlıktı.günlük gülistanlık gülüşlerle ankaraya varmış,sigara içmeme ragmen ağzımdan burnumdan durduk yere çıkan dumanla hayali sigara içiyomuşum durumlarına geçmiş fazlaca mutlu olmuştum.Neden derseniz zannedersem beni sigaraya baglayan tek unsurr sigaranın dumanı,sigaradan kar edip mutlu oldum bu kısmı pek fazla uzatmak istemiyorum,istemiyorsun hele ki onlar hiç istemiyorlar.
Malumuz bayram olması nedeniyle gezip tozmak ne haddimize nerde akraba,eş,dost ev ev gezip et ve kolonya bombardımanına maruz kaldım,şapır şupur öpüşmelerde cabası.
Neyse efenim bayram ziyaretinden kurtulmanın 2. gününde kaldığım evde can sıkkınlığından dolayı öğlen vakti televizyona dalmışken çok önemli bir şey öğrendim,insanlık için önemi az olsada benim için fazlaydı bunuda belli edeyim dedim.Ankarada gerçekleşen 5.6 şiddetindeki deprem sayesinde aslında depremin o kadarda kötü birşey olmadığını hatta ve hatta eğlenceli bir şey olduğunu pişkince farkettim.Oturduğum koltuğun jöle gibi sallanması anlamsız bir şekilde beni eğlendirmiş,ev sakinlerinin şaşkın bakışları arasında gülerek oturup hiçbirşey olmamış gibi davranmamı sağlamıştır.Neyse efenim şükür geri döndüm antalya'ya,şükrediyorum çünkü ankara denen il bildiğiniz üzre kış mevsimindeyiz biraz soğuktu,aman aman hasta olmadan geldim ayrıyetten bunada şükür.Yarım kalmış bir yazı haline gelmesi için şu an beni bekleyen insanların yanına gidiyorum o yüzden yine yarım bırakıyorum.Zaten tam olmasının ya da eksik olmasının ne bana ne de size bir katkısı olmayavagını bilerek nokta denen noktalama işaretinin tekrar ve tekrar kullanarak geçmiş bayramınız geçmiş olsun diyorum. (bayramla ilgili bi kaç birşey daha vardı aklımda ancka şimdi yazamıyorum bi dahaki sefere inşallah)

04.12.2007

Ne yazsam ne yazsam diye düşünürken kendimi yazarken buluyorum,ama henüz ne yazacagımı bilmiyorum.bakalım yazdıkça bişeyler çıkar elbet diyorum.Başlıyorum;
Yavaş yavaş kış mevsimi kendini göstermeye insanı eve tıkıp dışarı cıkmasına engel olmaya basladı.
Bugün yağmura rağmen giyindim sıkı sıkı,taktım şapkamı kafama ve aldım yıllardır parçalanmayan yeşil şemsiyemi,geçirdim botlarımı ayağıma attım kendimi sokağa.Yağmur çok yağmasada açtım şemsiyemi,ilk önce sigara almalıydım çünkü paket biteli saatler olmuş ve beyine sürekli sigara sigara diye sinyaller gidiyordu.Eve en yakın olan bakkala doğru yürümeye başladım,bakkala girip sigarayı alıp bir hışımla dısarı cıktım.Bir elimde şemsiye sigara paketini açmaya çalıştım,zorda olsa başarıyla sonuçlandı bu eylemim anlık bir mutluluk doldu içime.
Tekrardan yürümeye başladım,uzun zaman olmuştu tek başıma çıkıp dolaşmayalı çokta iyi etmişim be ne güzel huzur doldu içim.(kendi kendine gülme efekti)
Bir yandan sigarayı içmeye,bir yandan şemsiyeyi sabit tutmaya,diğer bir yandan da yoldan geçen arabaların düşman misali sıçrattığı sulardan kaçmaya çalışıyordum.sigarayı başarılı bir şekilde içip bitirmiştim,şemsiye azda olsa sabit durabiliyordu ama sıçrayan sulardan kaçamadım her zaman ki gibi ıslandı yine pantalonumun paçaları,temiz bir küfrettim suyu sıçratan lavuğa.Yola devam etmeliydim çünkü ellerim üşümeye şemsiyeyi istediğim sabitlikte tutamamaya başlamıştım.Bir sigara daha yakıp yola devam ettim eve varıp apartmana girdiğimde bu yürüyüşün kısa ama yorucu olduğunu farkettim,üç katı zorla çıktım.Çıkardığım gibi botlarımı attım kendimi koltuğa,her zaman yaptığım şeyi tekrar yapıyorum şimdi boş boş bilgisayar basında oturup saatleri tüketiyorum.Ha bide yeni farkettim ne yazacagım diye düşünürken bugün içinde yaptıklarımı yazdım,kötü oldu?İyi oldu iyi...(kendi kendine gülme efekti)
Hayden kal selametle...