ÇOCUK

sıkılmak sadece sıkılmak

kendinden memnun olmamak özgüvensizlik midir, yoksa narsistlik mi? beğenmediğin kısımları değiştirmeye cesaret edememek mi, yoksa zaten en iyisi olduğuna inandığın için değişime direnmek mi? yahut sadece üşenmek mi? zira zordur kişinin kendi kendini değiştirmeye çalışması. tamamıyla farklı bir benliğe bürünmekten bahsetmiyorum sadece ufak tefek değişiklikler. örneğin bir blog açıp yazı yazmaya başlayabilir bir insan boş boş oturmaktan sıkılıp. kendini güzel yazılar yazmaya zorlayabilir. ama ya bu ufacık olarak gördüğü değişiklik büyük, çok büyük yenilikler getirirse. ya tesadüf eseri o an canı sıkılmış bir editör tarafından okunur ve beğenilirse. bambaşka bir hayata merhaba de sayın acemi yazar. peki ya kimse okumazsa. tek bir kişi bile, günlerinin hatırı sayılır kısmını internet başında geçiren milyonlarca kişi içinden tek bir kişi bile okumazsa. kendine güvenin sarsılırsa peki. ya o zaman ne olur. hiç bir şeyin değişmeyeceğini sanıyorsan eğer yanılıyorsun sayın kötü yazar. yapmaya kalktığımız her değişiklik hayatımızda çok büyük yankılar uyandırabilir. verdiğimiz her karar hayati önem taşıyabilir. sol kolumuzu kesmek mesela büyük bir karar gibi gelebilir öğle yemeğinde ne yiyeceğimize karar vermenin yanında. oysa değildir. sadece kolumuzu kesmek milyonda bir olasılık değilse eğer yanlış bir karardır. ama kesinlikle daha fazla önemli değil. bazıları buna kelebek etkisi der, bazıları tesadüf, bazıları kader. bense cesaret ve akıl beraber olduğunda verilen her karar daha iyi bir yere taşır insanı diye düşünürüm.

Sana şiirsel çabalarım vol.1

Adınla ve hayalinle başlayan günler yaşamaktayım
Nefes diye sen alıp veriyorum boşluğa
Cümleleri senle kuruyorum, kelimeler hep sen
Kurduğum cümleleri bitirmiyorum, senli cümlelerle sen de bitersin korkusuyla
Her baktığım yüz sen
Her gördüğüm sen, bütün insanlar sen
Bütün içtiğim sigaralar sen, korkuyorum bitirmeye yine
Korkularımın
Sevinçlerimin
Umutlarımın
Hayallerimin
Hayatımın tamamı sen
Hiç biri bitsin istemiyorum
Çünkü her biri ayrı bir sen
Ben sen hiç bitme istiyorum bende
Korkuyorum çok
Korktukça daha bir sen oluyor her şey
Sen büyüdükçe içimde, her yerde ve her şeyde ben daha fazla korkuyorum her şeyi kaybetmekten
Çünkü her şey sen!

işte bu da böyle bir yazımdı. :/

ileri demokrasinin nimetlerinden yararlanarak hepten kemikleşmeye başlayan çabadır. 22 ağustos 2011 tarihinde internet üzerinden hepten derinlere inmeye başlayacaktır. uzun lafın kısası o vakte kadar bir şeyler attınız attınız kafaya ondan sonra bütünüyle hükümetin doğrultularıyla dolacaktır kafalarımız, maksimum 2 seneye de zaten tek tip insanlar haline gelecek ve aynı şeyleri düşünüp aynı şeyleri savunacağız.



1

Usulca kıvrılıp yatağımın en kuytu köşesinde sarılıyorum kocaman boşluğa
Üstüme örttüğüm yorganı başımın üstüne çekiyorum
Gömleğimin cebinden bir sigara çıkartıp yakıyorum
Birazdan duman dolacak yorganın altı ve ben nefes almakta zorlanacağım
Sigaramla öleceğim sarılırken o kocaman boşluğa

God Pantolon [GP]

''Bir soğuk kış akşamında'' kıvamlı cümlelerle girmek isterdim aslında yazıya ancak bu kadar gerçekçi olamayacağım efendim, evet hava soğuk ama dünde soğuktu ondan önceki günde, o yüzden öyle bir cümleyle girmedim.Girmeme nedenimi açıklayarak girdim, iyi bir şey yaptım sandım.

Gün gelecek ve ben her gün ''Şimdi gireyim blogger a ohh ohh şunu da yazayım bunu da yazayım.'' diyerek her gün bir yazıyla süsleyeceğim garibim blogumu, evet o günlerde gelecek inancım sonsuz.

Yarın iddia kuponu yapacağız, evet parayı bu yolla vurmayı düşünüyoruz.Üretim değil bildiğin üniversiteye girecek genç insanlar gibi ufak boşluklar karalayacağız ya da dolduracağız tahmini 40 lira civarı para için.Ulu god, lülü god, god pantolon ve god aman god olarak kısmi adlandırmalara girdiğimiz ulu varlığa dualarımız sonsuz.Hepi topu 40 lira civarlarında olan para bütün amacımız bu kısa süre zarfında.40 lira az para mı dediğinizi duyar gibi olmak istedim bir an ancak evet 40 lira az para değil o yüzden ulu god o yüzden god aman.

Neyse msn üzerinden link olarak ilettiğim ve facebook üzerinden görüp de bloga girecek olan arkadaşlarıma da teşekkürü borç bilirim.40 lira böl 2ye 20 lira isterseniz sizlere birer bira bile ısmarlayabilirim, şaka lan şaka.Yok size bira.

İndir Dinle Paylaş Dinlet

The oz ve Ann blues'un birlikte icra ettikleri bu şaheseri sizlerle paylaşmaktan gurur ve onur duyuyorum efendim.Boyut olarak ufacık tefecik kota dostu eser için aşağıdaki linki tıklamanız rica olunur.