+-+

Dünden arta kalan hayatsal kırıntılarla meşgul ettim zihnimi bugün.Topladım saçlarımı döküldükleri yastıktan;
Her saç teli bir gün
Her gün bir saç teli...

YineYenidenYaz

Bilgi niteliğinde not/Not niteliğinde bilgi:
''İnternet hastalıkla eşdeğer bir şeydir''
''İnternetin varsa her an hasta olabilirsin''
''İnternet;adamı hasta eder''
''İnternet=hastalık''

Uzun süredir internetimin olmaması ve anlık bir heyecanla gidip tekrardan bağlattırmam ve hemen ardından da hasta olmam sonucu
yapmış olduğum tespitler yukarda yazdıklarımdır.


ÇABUK PRENSES VE KEDİ CÜCELER
Uzayın derinliklerinde gezegenler ellerini kollarını sallayarak gezerken dünya denen gezegende zenginliğin dibine vurmuş bir kral yaşarmış.Bu kral bir gün son model üstü açık arabasıyla sokaklarda gezerken sınır komşusu ülkenin kraliçesinikaldırıma çökmüş ayakkabısını bağlarken görmüş.Fırsat bu fırsat diyip inmiş arabadan kraliçenin yanına ışık hızıyla gelmiş zenginliğin de vermiş olduğu öz güvenle dürtmüş kraliçeyi omzundan ne olduğunu anlayamayan kraliçe dönnmüş krala;

-Ne var sınır komşusu ülkenin kralı,
neden dürttün birşey mi diyeceksin.

demiş.Kraliçenin güzelliğini gören kral donup kalmış ne diyeceğini bilememiş.Heyecan yapıp alelacele sadece şunu diyebilmiş;

-Sevişelim.

Kralın dediğine dünden razı olan kraliçe;

-Peki ama nerde diye sormuş?

Kral bu cevabı beklemediğinden ötürü eli ayağı birbirine dolanmış.Heyecanını üstünden atan kral
eliyle üstü açık pahalı arabasını göstermiş.Kraliçede tamam anlamında kafasını sallamış.Sonra ikisi ani bir kararla elele tutuşup kralın arabasına dogru gitmişler arabaya binen kral kolundan
tuttuğu gibi kraliçeyi arabasının arka koltuğuna fırlatmış,ellerini ovuşturup arabasını çalıştırmış.
Az ilerdeki karanlık ormanın kuytularında bir yere çekmiş arabayı kral.Kısa bir sessizlikten sonra birbirlerine bakmışlar kral ile kraliçe.Hemen ardından başlamışlar hararetli bir sevişmeye.Sevişe sevişe geceyi eden kral ile kraliçe ancak arabanın saatine bakınca farkına varmışlar saatin çok geç olduğunu.Alelacele giyinmişler hemen,kral kraliçeyi yolda gördüğü yere bırakmış.Basmış gaza şatosuna ulaşmış.hemen sıcak bir duş alıp şatonun mütevazi restorantına inmiş.Oturmuş bir masaya,masaya gelen garson kralın siparişlerini alıp mutfağa gitmiş kısa bir süre sonra elinde kocaman bir tepsiyle garson masaya geri gelmiş.Kralın sipariş
ettiği yemekleri teker teker masaya koymuş krala başka bir isteği olup olmadığını sorup olumsuz cevabı alınca hergün ağaç gibi dikildiği restorantın girişindeki tezgahın oraya geri dönmüş.Kral önündeki yemekleri afiyetle yedikten sonra üstünede bir soda içip odasının yolunu tutmuş.Odanın hemen girişinde kitaplığın hemen yanındaki kanepeye uzanmış gün içinde kraliçeyle sevişmiş olmanın mutluluğuyla uzandığı kanepede gülümseyerek uyuyakalmış...

(Devamı gelecek bir masal çalışmasıdır!!)